Batıkent’te açmış olduğu Serpil Demirci Sürdürülebilir Beslenme ve Diyet Danışmanlık Merkezi’nde danışanlarına güvenilir, sağlam temelli bilgiler ışığında sağlıklı beslenmeyi yaşam standardı haline getirmelerinde yardımcı olmayı hedeflemektedir.

Omega-3 Doğru Formda Mı Tüketiliyor?

Omega-3 Doğru Formda Mı Tüketiliyor?

Omega-3, insan vücudunda optimum sağlık için gerekli olan doymamış bir yağ asitidir. Ne yazık ki vücudumuz tarafından yeterli miktarda üretilememesinden kaynaklı olarak besinler ve takviyeler yolu ile dışarıdan alınması gereken “esansiyel yağ asitleri” grubundadır. Omega-3 yağ asitlerinin EPA, DHA ve ALA (Alfa-Linolenik Asit) olmak üzere çeşitleri mevcuttur. 

ALA chia ve keten tohumu gibi birincil kaynağı bitkisel besinler olan yağ asitidir. Vücudun ALA’dan faydalanabilmesi için ALA’yı EPA ve DHA’ya dönüştürmesi gerekmektedir. Ancak vücut bu dönüşümü minimum düzeyde gerçekleştirebilmekte ve bu miktar sağlık için yeterli olmamaktadır. Bu sebeple optimal sağlık açısından EPA ve DHA’nın besinler ve takviyeler yolu ile karşılanması gerekmektedir. En güvenilir kaynakları deniz ürünleri (somon, morino, sardalya, hamsi, ringa balığı vb.) dir.

DHA; beyin ve göz sağlığını desteklemekte, beyin serebral korteksindeki yağ asitlerinin %20’sini oluşturmakla birlikte göz retinasında yüksek miktarda bulunmaktadır.  Yetişkinlerde ve çocukluk çağında öğrenme ve hafızayı desteklemektedir. 

EPA ise antiinflamatuar rol üstlenerek; kalp sağlığı, kan dolaşımı ve bağışıklık üzerinde olumlu etki yapmaktadır. Omega-3 konusunda dikkat edilmesi gereken noktalardan birisi de molekül formlardır. 

Omega-3 yağ asitleri balıklarda; serbest yağ asitleri, fosfolipitler ve trigliseridler halinde bulunmaktadır. Fakat balık yağları rafine edildiğinde trigliserid formu etil esterlere dönüşmektedir. Etil ester formu, daha kararsız bir form olmasından kaynaklı oksitlenmeye karşı daha açıktır. Bu durum; kötü kokulu ve serbest radikal miktarının fazla olduğu bir balık yağı içeriğine yol açabilmektedir. Yapılan Çalışmalar; trigliserid formundaki omega-3’lerin etil ester formunda olanlara kıyasla vücut tarafından daha iyi emildiğini göstermektedir.

Tüm formların sağlık açısından faydaları bulunsa da yapılan araştırmalar; omega-3’ün etil esterlerden emilimin diğer formlar kadar iyi olmadığını göstermektedir. Omega-3’ün eşit derecede iyi emildiğini öne süren çalışmaların da mevcut olduğu unutulmamalıdır. 

Özetle; tüketilen omega-3’ten optimal şekilde faydalanabilmek için omega-3 formu ve içerisinde bulundurduğu EPA ve DHA miktar/oranlarına dikkat edilmelidir.